Âşık Olun
Benim için, Oracle kariyer yolu hiçbir zaman “karın doyurmak için bir araç” olmadı. Bugün yaptığım şey 12 yaşlarında QBASIC ile başladığım serüvenin sadece son halkasıdır. O zamanlardan beri bu işle yattım bu işle kalktım diyebilirim.Doğruyu söylemek gerekirse hiçbir zaman “Bu işin bana dönüşü ne olur, ne olmaz ?” diye düşünmedim. Sevdikçe uğraştım, uğraştıkça daha da sevdim.
Genelde “Oracle ile iyi para kazanabilmek için mi uğraşmalıyım ?” sorusuyla karşılaşıyorum. Dürüst olmak gerekirse “çok para” kazanmanın son tercih edilecek yollarından biri Oracle (onca bug, crash, vs. düşünülünce) galiba. Ben bunun yerine kendi sebebimi açıklamak adına “Oracle ile uğraşıyorum, çünkü büyük veritabanlarıyla uğraşmayı seviyorum” cümlesini tercih ediyorum.Bir ihtiyaç önüme geldiğinde; en ucuz(cost-effective), en sağlam (robust), en performanslı (scalable) yolu bulmaya çalışmak benim için hep bir mücadele:Çözümü araştırmak, bulmak, geliştirmek ve ondan sonra da keyifle çalıştığını izlemek…
Çırak Olun, Kalfa Olun, Usta Olun
Fikrimi sorarsanız kurumsal arenada iyi bir teknik oyuncu olmanın yolu usta-çırak modelinden geçiyor. Geriye dönüp baktığımda üniversite yıllarından beri benim en büyük şansım hep iyi ustaların karşıma çıkmış olması (Hasan Tonguc Yılmaz ve Yomi Kastro’ya teşekkürler). Bu ustalar teknik bilgiyi öğretmekten ziyade, bulunduğunuz coğrafyaya tıkılmak yerine dünya klasmanında oynamanız için gerekecek ve yaptığınız işte hep en iyi olmanızı sağlayacak ipuçlarını vereceklerdir.
Bir diğer önemli adım ise usta olmak. Bunun bir açıdan önemi vefa borcunuzu ödemek olarak değerlendirilebilir. Ama daha önemlisi sizin kendinizi ilerletmeniz ile alakalı olan kısımdır. Takdir edersiniz ki bir şeyi bilmek ile onu başkalarına anlatabilmek arasında çok fark var. Eğer birisine koçluk etmeye başlarsanız sunum yetenekleriniz gelişir, teknik detayları teknik olmayan insanlara (yöneticilerinize, müşterilerinize, vs) çok daha kolay indirgersiniz, kendi bilginizi sorular karşısında sınar, bilginizi sürekli taze tutmak ile alakalı önemli bir motivasyon kazanırsınız.
Bilgiyi Paylaşın
Ticaretle uğraşan bir ailenin ferdi olarak bize hep öğretilen meslek sırlarını hiçbir zaman paylaşmamaktı. Bilgi teknolojilerini kendime kariyer yolu olarak seçtikten sonra bu alanda başarılı ve tanınan biri olmanın en büyük yolunun bilgiyi saklamak değil, bilginin yayılmasını sağlamak olduğunu anladım. Bilginin bugün saklanması neredeyse imkânsız. Ya siz o bilgiyi yayar ve insanların ilgisini çekersiniz veya başkası o bilgiyi yayar ve siz sakladığınızla kalırsınız.
Sunum yapmak, blog yazmak, forumlara cevap vermek sizin bilinirliğiniz açısından çok ama çok önemlidir. Bu nokta da sakın ben daha stajyerim, yarı zamanlı çalışanım, çalışmaya yeni başladım endişelerine kapılmayın. Herkesin üzerine çalıştığı konuyla alakalı söyleyecek mutlaka bir çift lafı vardır.
Birlikte Çalıştığınız ve Fikir Danıştığınız Kişilerin Önemi
Özellikle kurumsal uygulamalar söz konusu olduğunda projelerde her zaman bir takım ekiplerle çalışıyoruz. Büyük projeler yaptığınızda veya bir şeyleri değiştirdiğiniz de ilerlemeniz de kaplumbağa gibi değil tavşan gibi sıçramalar şeklinde olacaktır. Ama hiçbir şey maliyetsiz gelmiyor. Bu tarz projelerde sorun yaşarsanız düşüşler de yüksekten olacaktır.Dolayısıyla yola çıktığınız veya akıl hocalığına başvurduğunuz kişiler sizi bitiş çizgisinde ayakta tutacak olan şeyin ta kendisidir. Benim için hep böyle oldu. Örneğin, veri ambarı konusunda Uğur Demirelçe ve Mustafa Altuğ Kamaci, Linux ve Oracle konularında Orhan Bıyıklıoğlu ve Ersin Ünkar yaptığımız büyük işlerde her zaman akıl hocalarım ve gözüm kapalı güvendiğim kimseler olmuştur.
Yeniyi Siz Getirin
Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı. Yeniden sakın korkmayın. Oracle Magazine’de yayınlanan röportajımda sarf ettiğim cümlelerin en önemlilerinden biri kanımca suydu:
İyi teknik adam hep yeniyi kullanmaya karşı bir heyecan duymalı, ama kullandığı ürününün sınırlarını da çok iyi test edip bilmeli.
Geriye dönüp baktığımda yeni kavramı benim kariyerimde çok önemli bir yer tutuyor. Bazılarını sıralamak gerekirse:
Turkcell içerisinde
Turkcell’e Oracle Database Beta testing kavramını 11g Release 2 ile getirmek
Turkcell’in ilk büyük çaplı RAC projesini tasarlamak
Turkcell’i ASM ile tanıştırmak
Turkcell’in Oracle CAB’de temsil edilmesini sağlamak
Türkiye
Türkiye’nin ilk ve tek Oracle ACE Director’ü ve Yılın DBA olmak
Dünya
Dünyanın en genç Oracle Director’ü ve Yılın DBA olmak
Gördüğünüz üzere yeniliği ve ilki her seviyede gerçekleştirebilirsiniz. İlk bilmek, ilk denemek vs hep tutkunuz olsun.
Sorunla Karşılaştığınızda Ağınız Hazır Bulunsun
Şunu unutmayınız ki projelerin hiç biri sorunsuz gelmeyecektir. İllaki bir bug veya tasarım aşamasında bazı sorularınız, sorunlarınız olacak. Burada mühim olan sorun yaşadığınızda kaç kişi ile bu sorunun üzerine gidebildiğiniz. Benim tercihim her zaman mümkün olduğunca farklı ve fazla profile ile Oracle problemlerine saldırmaktır:
Kendi ekibinizdeki uzmanlar
Metalink Support kanalı
Oracle Development takımı
Oracle Proje Yönetim takımı
Uzmanlığına güvendiğiniz yerel veya yurtdışı uzmanlar
Uzmanlığına güvendiğiniz yurtdışı Oracle Support üyeleri
Liste bu kadar uzun olunca ilk akla gelebilecek soru, bu kadar kişiyi nasıl ayağa kaldırabiliriz olacaktır. Genelde problemlerle karşılaşan insanlar da gördüğüm sorun, problem yaşadıklarında herkesi hareket için davet etmek. Ama bunun pek de çalışan bir metot olduğunu söylemek zor.Burada izlenmesi gereken yol daha sorun ortada yokken ve hatta belki proje bile ortada yokken ağınızı kurmak ve onu harekete hazır hale getirmek. Bunu çeşitli toplantılarda, konferanslarda, ilgili kişilere mailler atıp yaptığınız işi ve kendinizi tanıtarak yapabilirsiniz. Sizi unutmalarına izin vermezseniz her daim harekete hazır bir destek ordunuz olur.
DBA mi Developer mi?
Hep kulağımıza gelen bir diğer soru “kariyer yolumu yazılım geliştirici mi yoksa DBA olarak mı şekillendirmeliyim” oluyor. Ben Turkcell’de staja ilk başladığımda Oracle yazılımcısı idim, daha sonra bir startupda yazılım ekibi yönettim, son olarak da Turkcell’e veri tabanı yöneticisi olarak geri döndüm.
Bunların hiç birisi tek başına sizi uzmanlık mertebesine taşıyacak şeyler değil sadece kartvizitinize yazılacak olan birer “Ünvan”dır. Oracle o kadar garip bir sistem ki maalesef ben developerim veya ben DBA’im diyenleri pek sevmiyor. “İyi” olmak istiyorsanız bir DBA kadar DBA, bir developer kadar developer ve hatta OS ve hardware konusunda da yeteri kadar bilgili olmalısınız. Çünkü bunların her hangi birinde çıkabilecek sorunun sonucu “failure” olarak geri dönecektir. Uzmanın görevi ise bunu önlemektir.
Temellere Önem Verin (Return to Basics)
Öğrencilik döneminde ve sonrasında hep sorulan sorulardan biri “Üniversitede öğrendiklerim ne işime yarayacak ?” oluyor. Kısaca çok işinize yarayacak diyebilirim. Biraz açmak gerekirse kuyruk teorisinden(Queuing Theory) örnek vereyim. Kuyruk teorisinin temellerini anlamamış bir kimsenin Oracle’da veya işletim sistemi seviyesinde göreceği herhangi bir bekleme olayını tam manası ile anlaması mümkün değildir. Defalarca şahit olduğun bir kargaşa servis zamanı ile bekleme zamanı metriklerinin bir birine karıştırılmasıdır.
Dolayısıyla bugünün bilgisayar yazılımları sadece dört işlemi yapabilen uzmanlar için fazla karmaşık. O yüzden olasılık teorisi, kuyruk teorisi, simulasyon sistemleri, vs gibi temel(core) mühendislik dersleri (veya derslerin hocaları) ne kadar sıkıcı olursa olsun kesinlikle bir uzman adayı tarafından iyi anlaşılmalı ve gerçek hayatta kullanabilecek kadar sindirilmeli. "