Change Font Size

Change Screens

Change Profile

Change Layouts

Change Direction

Change Menu Styles

Cpanel
Tarihe göre etiket öğelerini görüntüle: iş

Veri madenciliği; verilerdenüstü kapalı, çok net olmayan , önceden bilinmeyen ancak potansiyel olarak kullanılabilir bilgi veörüntülerinçıkarılması olarak tanımlanabilir.İşletmelerde, operasyonel sistemlerde gerçekleşen işlemler sonucu çeşitli veriler üretilmektedir. Geleneksel ticarette geleneksel işlemler sonucu ortaya çıkan verilere, çağımızda, elektronik işlemler sonucu çıkan veriler de eklenmiştir.İşletmelerdeki bilgi sistemlerinin, isim ve kullandıkları yöntemler açısından geçirdiği aşamaları şu şekilde sıralamak mümkündür:"Yönetim bilişim sistemleri"nin (Management Information System -MIS) stratejik karar verme sürecinde kullanılmaya başlamasıyla  "Karar destek sistemleri" (Decision Support System -DSS) ortaya çıkmıştır. Karar destek sistemlerinin istenilen bilgiyi doğru ve zamanında üretebilmesi için bu sistemlerin farklı bir yapıda kaydedilen veri ile beslenmesi gereği doğmuştur.  

E-işletmelerde işlemlerden, operasyonel sistemlerden elde edilen verilerin depolandıkları ortamlar veri ambarlarıolarak adlandırılmaktadır. Bu veriler daha sonra veri madenciliği teknikleriyle anlamlı bilgilere dönüştürülmekte ve stratejik karar verme sürecinde kullanılmaktadır.Veri ambarlarında tutulan veriler, işletmelerin faaliyetlerinden elde edilmiş olan, ancak farklı bir yapıda ve farklı bir fiziksel ortamda tutulan, bilgi üretmeye yönelik verilerdir.  Bu verilerden bazılarının her departmanın kendi kullanım amacına hizmet edecek şekilde ayrılmasıyla "data mart" olarak isimlendirilen her departmana özel veri tabanları oluşmuştur. Veri madenciliği ise bu verilerden çeşitli teknikler, algoritmalar ve sorgulamalarla anlamlı bilgiler keşfetmektir. Veriye dayalı stratejik karar destek sistemlerinin tümü sonuçta "iş zekası (business intelligence) çözümleri" olarak isimlendirilmektedir.OLAP sistemleri; kullanıcıların hızlı analiz yapmalarını sağlayan iş zekâsı sistemleridir.

İş zekası çözümleri için Microsoft İş Zekası (BI) kullanılabilir. Microsoft İş Zekası (BI) Microsoft® SQL Server® özelliklerinin üzerine kurulmuştur; Microsoft® SharePoint® and Microsoft® Office ile birlikte tam donanımlı bir bilgi platformu sunar. Kuruluşların değişen ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek için esneklik sağlamaktadır. Microsoft İş zekası çözümleri kuruluşlarda IT verimliliğini düşük maliyetle artırmak mümkündür. Bugünü ve yarını görerek analizler ve raporlamalar yapmayı sağlar. Bunun için Microsoft® SQL Server® ‘ın altyapısını kullanır. SQL Server Analysis Services, OLAP küplerinden anlamlı verilerin elde edilmesine ve analizlerde kullanılmasına olanak sağlamaktadır.

Microsoft iş zekası;  kuruluşlar ile ilgili karmaşık veri setlerinden raporlamalar yaparak oluşturulan pano (dashboard) ile yöneticilerin işleriyle alakalı bilgileri analiz etmesine olanak tanır. Yöneticiler analiz edilmiş verileri panolar sayesinde kolaylıkla yorumlayabilirler. Kuruluşun bugünü ve yarını ile ilgili öngörüde bulunma konusunda Microsoft BI teknolojisinin performansı oldukça yüksektir. SQL Server Analysis Services ile OLAP datalarından anlamlı veriler çekerek veri madenciliği yapmak mümkündür. Microsoft veri madenciliği çözümleri, çalışanların basit veri analizinin ötesine geçerek bilgi dahilindeki gizli eğilimleri, sorunları veya ilişkileri tanımlamalarını kolaylaştırır.

Kaynaklar: http://www.microsoft.com/applicationplatform/tr/tr/Platform-Solutions/Business-Intelligence.aspx

Kategori MICROSOFT
Çarşamba, 24 Kasım 2010 21:13

Dijital Dünya Sorgulanıyor

Yirminci yüzyılın son çeyreği, çok hızlı değişimlerin yaşandığı bir dönem olarak
hafızalara yerleşti. Bu yıllarda ekonomik politikalarda, kültürel hayatta ve toplumsal
hayatta çok farklı dönemlere tanık olundu; Doğu bloğu yıkıldı, Berlin duvarı yıkıldı.
Liberal politikalar (özelleştirme vb.) ile birlikte serbest piyasa ekonomisine geçiş
yaşandı ve monetarist politikalar uygulamaya konuldu. 80'ler ekonomideki değişim
tartışmalarıyla geçerken, 90'lı yılların başlarında küreselleşme konusu dikkat
çekmeye başlamıştır. Hiç kuşkusuz burada bilgisayar ve iletişim teknolojilerinde
yaşanan gelişmeler, küreselleşmenin itici dinamikleri oldu. Bu yıllarda tele alışveriş,
tele bankacılık, tele posta gibi kavramlar gelişmeye başladı. 2000 yılı ile yeni bir
yüzyıla merhaba denildiğinde ise; dünya İnternet, elektronik ticaret, e-devlet
vb.  uygulamalarla, kendini tamamen dijital bir platformun içinde buldu.
Çağ atlatan buluş olarak nitelendirebileceğimiz binlerce araç veya yöntem, geride
bıraktığımız 20.yüzyılda devreye girdi. Özellikle, uçak, telefon, televizyon, internet
gibi iletişim ve ulaşım konusunda verim üreten buluşlar, ekonominin üretim hızını her
seferinde kat kat arttırdı. (1) Bu buluşlardan, kökleri, 1940'larda İngiliz Matematikçisi
Alan Turing' in geliştirdiği elektromekanik
bir alete dayanan bilgisayarlar,
günümüzde çok daha karmaşık ve bir o kadar da gelişmiş bir yapıya dönüşmüş ve
tüm dünyada vazgeçilmez bir araç haline gelmişti ve özellikle internet teknolojisi ile,
pek çok alanda kullanılmaya başlanmıştır. İlk olarak posta işlemlerini epostaya
dönüştürerek, insanoğluna hayal edemeyeceği bir hız kazandırdı. Her geçen gün
gelişen teknolojisi ile birlikte, elektronik alışveriş, elektronik iş uygulamalarına imkan
tanıdı. Bununla birlikte elektronik ticaret uygulamasına geçişi hızlandı. Diğer yandan
edevlet
(devletin bir takım faaliyetlerin bilgisayarlar aracılığı ile ya da internet
aracılığı ile gerçekleştirilmesi söz konusu oldu), e-eğitim  (eğitim faaliyetlerinin
özellikle üniversite eğitiminin internet üzerinden gerçekleştirilmesi sağlandı), e-noter
ve daha pek çok konuda gelişmeler yaşanmaya başlandı. Son olarak ABD'de yürürlüğe giren eimza
uygulaması gelinen son noktayı işaret etmektedir. Bu gelişmelerin yaşanması ile birlikte toplumsal
ve ekonomik hayatta da önemli  değişimlerin yaşandığını söylemek mümkündür. Bu çalışmada,
belirtilen teknolojik gelişmelere bağlı olarak, özellikle, teknolojik güce sahip olan ekonomiler ile sahip
olmayan ekonomilerin durumlarının ve bu süreçte yaşanan global eşitsizliğin değerlendirilmesine
yer verilecektir.
Dijital dünyanın hakimiyeti ile girilen 21. Yüzyılda "Yeni Ekonomi" kavramına da
sıkça rastlanmaktadır. Bu kavram üzerinde halen, net bir kavramsal açıklamaya
gidilememesine karşın bir takım ipuçları bulmak mümkündür. Yeni Ekonomi kavramı
ile; "temelinde bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişim ile bunun üretim, satış,
pazarlama ve genel yönetim sistemlerinde yarattığı 'yenilikler'in yattığı bir
ekonomiden" söz edilmektedir. (2) Elektronik ticaret ve enformasyon teknolojilerine
dayalı endüstriyel hareket, yeni ekonominin bir diğer adıyla dijital ekonominin,
şaşırtıcı bir hızla ilerlemesine imkan vermiştir. (3) Bu gelişme, pek çok konuda
olduğu gibi bu konuda da farklı bakış açıları ve yaklaşımları beraberinde getirmiştir.
Özellikle küreselleşme tartışmalarında görülen küreselleşme karşıtı düşünceye paralel
olarak "dijital dünya" yaklaşımına da tepkisel bir yaklaşımdan söz edilebilir.Temelinde
teknolojik güce dayalı global bir eşitsizliğe yol açtığı düşüncesine
dayanan "Dijital Bölünme" kavramı bu düşünceyi daha net ortaya koymaktadır.
Dijital Bölünme, kavramı ile, dijital teknolojilere sahip olan ülkeler ile sahip olmayan
ülkeler arasındaki uçurumun ortaya çıkması anlatılmak istenmektedir. Özellikle
teknolojik altyapıdan yoksun ülkeler (sanayileşme evresine geçiş yapamamış ülkeler)
de, dijital dünyadan söz etmek mümkün değildir. Diğer yandan gelişmiş
ekonomilerin, teknolojik altyapı avantajları ile dijital dünyaya uyum sağlamaları,
gelişmekte olan ülkeler karşısında elde ettikleri üstünlüğü çok net bir şekilde ortaya
koymaktadır. Ayrıca belirtilen üstünlüğe bağlı olarak, gelişmiş ekonomiler ile
gelişmemiş ekonomiler arasındaki farkın, her geçen gün hızla açıldığını ifade etmek
mümkündür.
Dijital bölünme, tüm dünyada ülkeler arasındaki dijital haritanın tekrar
anlamlandırılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Küreselleşme ile , ekonomileri
gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin alım gücünü yükseltmeleri zorunluluğu
nasıl ortaya çıkmışsa, dijital dünya düzeninde de böyle bir önkoşulun, sistemin
devamlılığı açısından önemli olduğu gözden kaçırılmaması gereken önemli bir
noktadır. Diğer bir ifade ile küresel pazarda, gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkelere
sağlayacağı teknoloji transferleri ile aradaki uçurumun her geçen gün artmasını
önlemek mümkün olabilecektir. Belirtilen eşitsizlik ve uçuruma bağlı olarak,
teknolojik gelişmeleri takip edebilme gücüne sahip olmayan pek çok ekonominin
bulunması bu bağlamda endişe vericidir. Gerekli önlemlerin alınmaması ile birlikte,
dijital çağ söylemlerinin dijital tehditlere dönüşerek dünya üzerinde çok ciddi bir
dijital bölünmeye yol açacağı aşikardır. Belirtilen önlemlerin alınmaması durumunda,
süreç önceleri sürekli gelişmiş ekonomiler lehine gelişecek ancak gelişmiş
ekonomiler lehine gözüken durum bir süre sonra bumerang etkisi yaratarak, kendi
ürettiklerini kendileri tüketmek zorunda kalan gelişmiş ekonomiler üzerinde bir kısır
döngüye yol açacaktır. Bu tür bir kısır döngü de tüm dünyada bir global krizin
yaşanmasına yol açabilecektir.
Sonuç olarak, küreselleşme ile birlikte dünya üzerindeki yaşanan bölünmenin (bir
yanda sürekli zenginleşen ülkeler, diğer yanda sürekli yoksullaşan ülkeler) teknolojik
gelişmelere ayak uydurulamaması sonucuna bağlı olarak daha da ciddi bir oranda
yaşanacağı düşüncesi yaygınlaşmaktadır. Dolayısı ile teknolojik gelişmeleri takip
edemeyen, altyapıya sahip olamayan ülkeler, gerek ekonomik anlamda gerekse
gelişmişlik düzeyi bakımından, teknolojik güce sahip ülkelere göre daima
gerileyeceklerdir. Bu yönüyle yaşanacak eşitsizlikler sonrasında, ülkelerin farklı bir
şekilde ayrımlaşmalarına tanık olacağız.
Dr.Aşkın Keser
Kaynaklar:
(1)Cem, İpek, Yeni Ekonomi, 21Ağustos 2000, Sabah Gazetesi
(2)Korkmaz İlkorur, Dijital Bölünme, Yeni Binyıl Gazetesi
(3) Electronıc Commerce In The Dıgıtal Economy,
http://www.ecommerce.gov/ede/chapter1.html
(4) Korkmaz İlkorur, Dijital Bölünme, Yeni Binyıl Gazetesi
You are here Kategoriler MICROSOFT Tarihe göre etiket öğelerini görüntüle: iş